Bizce,
teknolojiyi kendinden ödün vermeden,
senin gibi düşünenlerle birlikte,
çözüm üretmek için kullanabilmek mümkün...
İş hayatı, pandemi sonrası sosyo-ekonomik dalgalanmaların da etkisiyle çalışanlar için giderek daha zorlayıcı bir hal aldı. Üretmek, paylaşmak ve işe gitmek artık birçok insan için yüke dönüşmeye başladı. Ancak bu durum, sadece yöneticilerin veya işverenlerin yaklaşımıyla açıklanabilecek bir durum değil.
Tabula Rasa bu gidişatı değiştirmek için doğdu.
Adını "boş levha" anlamına gelen ve yepyeni bir başlangıcı simgeleyen Tabula Rasa kavramından alan yapılanmamız, teknolojiyi insan odaklı geliştirmeye odaklanıyor. Üretirken neden-sonuç ilişkilerini şeffaflıkla tartışmaya açmaya, sorumluluk bilinci ve farkındalığı yüksek ekip üyeleriyle hareket ederek ilham veren bir üretim anlayışı ortaya koymaya çalışıyor.
Biz, yaklaşımımız ile, yeni dünyanın umutsuzluğuna karşı umut tohumları ekmeyi hedefliyoruz. Çalışanların kendilerini ait hissedebilecekleri, yaratıcılıklarını ve tutkularını yeniden keşfedecekleri bir çalışma ortamı yaratıyoruz.
Teknolojiyi, kendinden ödün vermeden, senin gibi düşünenlerle birlikte kullan.
Sıradanlığı ve bildiğini takip ederek değil; yeni modeller, hipotezler, paradigmalar geliştirerek üret.
Çıtanın nerede olduğunu bilerek, çıtayı daha yukarı taşıma gayesinde olanlarla birlikte üret.
Teknoloji insanlar için var, insanlar teknoloji için değil. Her ürünü insan deneyimini merkeze alarak geliştirir, kullanmayacağımız ürünler tasarlamayız.
Tüm süreçlerimizde şeffaflığı ve dürüstlüğü temel alırız. Neden-sonuç ilişkilerini açıkça tartışır ve düşünce akışımızı paylaşırız.
Tespit ettiğimiz problemlere dair temel ihtiyaçlara odaklanır, her aşamada geri bildirim alarak çözüm yaratırız.
Organizasyon şemamızdan sunum şablonlarına; çözümlerimizi güncellemekten, değiştirmekten, çöpe atmaktan çekinmeyiz.
Yazarak düşünür, yazarak konuşuruz. Attığımız her adıma dair tarihe not düşeriz.
Fikirden lansmana yumurtayı hep birlikte taşır, düşürsek ortalığı birlikte temizleriz.
Kendimizi adadığımız şeyin bir "iş" olduğunu ve bu işin nihai gerçekleri olduğunu bilerek hareket ederiz. Ne zaman ödün vereceğimizi bu gerçekler ışığında değerlendiririz.
Aramıza birini katmak için acele etmez, işin özünün doğru insanların bir araya gelmesi olduğuna inanırız.
İtiraz ederiz. Mükemmel için değil, yapılabilecek en iyisi için birbirimizi yükseltmeyi görev biliriz.
Aksiyonu kararsızlığa tercih ederek hareket ederiz. Kararsızlığın değil, aksiyonların sonuçlarına katlanmayı yeğleriz.
Kullanıcının ihtiyaçlarını merkeze alır, çözüm üretirken rekabeti ve kişisel ajandaları ikinci planda tutarız.
Kullanıcı ile en kısa sürede temas etmeye bakar, her aşamada geri bildirim alarak çözüme ulaşırız.
Fikirlerimizi ve çözümlerimizi tanıtabilmek için birebir teması önceliklendirir, çaba harcamaya tenezzül edilmeyen kanallara girmeye gayret ederiz.
Ürün enflasyonuna karşılık özgün interaksiyon ve bilgi mimarisi çözümleri olan, dili ve tonu ile ayrışan karakterli ürünler geliştiririz.
Kullanıcıların sorunlarını çözmeden "sıradaki" özelliği geliştirmeye başlamayız. Sorunsuzluğu değer önermemiz olarak görürüz.
Sorun çözerken ölçeklenebilirliğe değil, sonuca odaklanırız. Önce, ihtiyaca yönelik çözümü vitrine koymak için koşarız.
Fikirlerimizi olabildiğince çabuk prototiplemeye çalışırız. Bir prototipin bin PRD etkisi yaratabileceğine inanırız.
Ürün yol haritalarını birlikte yaratır, backlog'ların kapısına kilit koymayız. Bir ürünü tüm ekibin yönetiminde geliştiririz.
Çıkardığımız işin başarısını yalnızca metriklerde aramayız. Sonuçlardan duyduğumuz gurur, sonuca giderken aldığımız keyif ve ötesine gitme motivasyonu bize yol gösterir.
Farklı yerlerinden tutsak da hepimiz bir çözümü vitrine koyduğumuzda gülümser, Slack'te daha fazla "…deployed!" bildirimi görmek için çaba harcarız.
Tabula Rasa çatısı altında, yararlı dijital ürünler geliştirmeye odaklanan küçük bir takımız. Tanımlı bir hırs ve ortak akılla birbirimizi yükselterek, kırmadan-kapılmadan-saplanmadan ürün geliştirebileceğimiz sürdürülebilir bir yapı kurmak, az sayıda ve birbirini besleyen çözümlerle, ezberleri insan ve emek lehine bozmak için uğraşıyoruz.
Son kullanıcı için giderek karmaşıklaşan dijital dünyanın ve organizasyonel olgunluk arayan girişimlerin sorunlarını irdeleyerek hayatı zorlaştıran problemleri tespit etmeye ve onlara akılcı yanıtlar bulmaya odaklanıyoruz.
Tanımlı beklentilerimiz ve büyümeye değil sürdürülebilirliğe karşı olan zaafımızla, etik değerlerimizden ve inandıklarımızdan ödün vermeden de çözüm üretmenin mümkün olduğunu göstermeyi dert ediyoruz.
SaaS kaosu mu? Çözüldü.
Tüm SaaS araçlarınızı tek yerden yönetin, maliyetleri optimize edin ve ekibinizin verimliliğini artırın.
Aşırı üretken beyinlerin saunası
Düşüncelerinizi organize edin, yaratıcılığınızı artırın ve zihinsel netliğe ulaşın.
Giderlerinizi kontrolünüze alın.
Harcamalarınızı takip edin, bütçenizi planlayın ve finansal hedeflerinize ulaşın.
Gelecek, daha az kaynakla daha fazlasını yapabilecek sistemler inşa edenlerin olacak. Biz bu uğurda, kaç kişiyle değil, kiminle yol yürüdüğümüzün daha önemli olduğunu düşünüyoruz.
Pek 'normal' sayılmayız; dertliyiz, yer yer de öfkeliyiz ama en önemlisi, bizi kısıtlayan her ne varsa değiştirmeye kararlıyız.
"Bugüne kadar nerdeydiniz, sizi arıyormuşum!"
...diyorsan Tabula Rasa'ya nasıl dahil olabileceğini konuşalım.
"Sizi anladım. Aynı kafalardayız. Birlikte iş yapabileceğimizi düşünüyorum."
...diyorsan paslaşalım, ihtimalleri değerlendirelim.